Cumartesi, Aralık 7, 2024
Ana Sayfa- Aktüel TartışmalarBasın Müşavirliği’nden WhatsApp Müşavirliği’ne: Gazetecilikte WhatsApp kullanımı üzerine notlar

Basın Müşavirliği’nden WhatsApp Müşavirliği’ne: Gazetecilikte WhatsApp kullanımı üzerine notlar

Cemgazi Yoldaş

Enformasyon teknolojilerinin gazeteciliğe olan etkisi üzerine genel geçer hale gelen bir ön kabul bulunuyor. Bu ön kabul, her tür teknolojik ilerlemenin gazetecilik için iyi olacağını, gazetecilerin teknolojik gelişmelere hâkim oldukça mesleklerinde yetkinlik kazanacağını savlar. Bu savların meseleyi yalnızca teknik bir boyutta ele aldığını söylemek mümkün. Ancak haber üretim sürecinin teknik olanı oldukça aşan bir süreç olduğunu hatırlamak gerekiyor.

Son yıllarda anlık mesajlaşma uygulamaları özellikle de WhatsApp Türkiye’de oldukça yaygınlık kazandı. 2023 yılı verilerine göre Türkiye’de 60 milyon kullanıcısı var. Bu yazının özel konusu ise WhatsApp uygulamasının gazetecilikte kullanımı. Bu uygulama sayesinde gazetecilerin kaynaklarından hızlıca bilgi edindiği ve bu bilgilerin yine aynı hız ve kolaylıkla haber merkezlerine aktarıldığını söylemek, akla ilk gelen hatta bu konuda en çok ifade edileni. Böylesi bir açıklama bilgi aktarım hızıyla ve dolaşım süreciyle ilgili bir çıkarım. Eş deyişle, zamana ve depolamaya ilişkin yalnızca teknik bir açıklama. Bu teknik açıklamanın ötesine geçmekse WhatsApp’ın gazeteciler tarafından nasıl kullanıldığını incelemekle mümkün. Özellikle gazeteciler için oldukça önemli haber kaynakları arasında yer alan kamu kurumlarının gazetecilerle iletişimlerinde WhatsApp gruplarını nasıl kullandıkları bu konuda önemli çıkarımlar yapmaya olanak sağlıyor.

Hangi biçimlerde ve amaçla kullanılıyor?

Bugün gazetecilik mesleği için WhatsApp uygulamasının oldukça geniş bir kullanım alanı bulunuyor. Bu alanlar dört temel başlık altında kategorize edilebilir: (i) Gazetecilik kurumu içinde haberleşme, (ii) gazetecilerin kendi içinde haberleşmesi/dayanışması, (iii) gazetecilik örgütlerinin haberleşme pratikleri, (iv) haber kaynağı ile gazeteciler arasındaki haberleşme. Gazetecilik kurumu içinde (i) haberleşme haber toplantılarını, muhabir-muhabir, muhabir-yönetici, yönetici-yönetici iletişimlerini kapsıyor. Gazetecilerin kendi içinde haberleşmesi (ii) sadece kendi kurumundaki değil aynı alana bakan gazetecilerin birbirleriyle iletişim kurması, bilgi alışverişinde bulunması vb. pratikleri içeriyor.  Gazetecilik örgütlerinin haberleşme pratiklerinde WhatsApp kullanımı (iii) üyeleri ve diğer meslek örgütleri ile toplu haberleşmesini kapsıyor. Haber kaynağı ile gazeteciler arasındaki iletişim (iv) gazetecilik alanı ile bu alan dışında bulunan kimselerin temasını belirlemesi bakımından önemli. Gazetecilerin haber kaynakları tekil kimseler olabileceği gibi şirketler, kitle örgütleri ve kamu kurumları gibi örgütlü yapılar da olabilir. Özellikle örgütlü yapılar söz konusu olduğunda halkla ilişkiler faaliyeti ile gazetecilik faaliyetinin birbirine hiç olmadığı kadar yakınlaşması da söz konusu. Bugün Cumhurbaşkanlığı örgütlenmesinin ve neredeyse her bakanlığın gazetecilerle iletişime geçmek için kullandığı bir WhatsApp grubu var. İktidar, iktidar ortağı, ana muhalefet ve muhalefet partileri de gazetecilere iletişime geçmek için aynı yolu tercih ediyor.

Türkiye’de gazetecilerin WhatsApp’ı mesleki amaçla kullanmaya başladığı yıllar 2010’ların ikinci yarısına dayanıyor. Bu yıllarda kullanım sıklıkla gazeteci-gazeteci ve gazeteci-gazetecilik kurumu arasında gerçekleşiyor. Covid-19 küresel salgını sırasında kısa süre de olsa yaygın çalışma biçimi halini alan uzaktan çalışma gazetecilik alanında WhatsApp kullanımının biçiminin hızlı bir şekilde dönüşmesine neden oluyor. Bu yıllarda yaygınlaşan WhatsApp grupları bugün gazetecilik için “vazgeçilmez” olarak görülüyor.

İlk zamanlarında her katılımcının mesaj atabildiği ve ihtiyaç temelli kurulan bu gruplarda önceleri bürokratik olmayan yapının zaman içinde bürokratik bir biçim kazandığı söylenebilir. Grupların çoğunda bugün muhabirlerin mesaj gönderme şansı/hakkı bulunmuyor. Tam bürokratikleşmiş olan bu grupların çoğunda tek taraflı bir bilgi akışı söz konusu. Böylesi bir yapılanmada muhabirlerin soru sorması da mümkün değil. Muhabirlerin soru sorabildiği gruplarda ise verilen cevaplar genellikle teknik konular özelinde oluyor. Kamu kurumlarının WhatsApp gruplarındaki bu bürokratik düzey ne kadar yoğun olsa da WhatApp grupları geçici olma özelliği gösteriyor. Kurumda yaşanan her idari değişiklik yeni bir WhatsApp grubunu da beraberinde getiriyor.

Sanal akreditasyon ve gazetecisizlik

Gazetecilerin fiziksel dünyada sıkça karşılaştığı akreditasyon uygulamalarının benzerleri WhatsApp gruplarında da yaşanıyor. WhatsApp grupları kurulmaya başladığı ilk yıllarda neredeyse tüm gazetecilerin katılımına açık gruplarken zamanla sanal akreditasyon olarak adlandırılabilecek bir uygulamaya geçiliyor. Öyle ki ilgili gruba katılmak için yazılı belgeyle başvurulan kurumlar dahi var. Bazı kurumlarda çalışan muhabirlerin belirli parti gruplarına alınmaması dahi söz konusu. Gazetecilerin WhatsApp gruplarından “soru sorduğu için” çıkarıldığı örnekleri de hatırlatmakta fayda var.

Kamu kuruluşlarının gazetecilerle haberleşmek için kurduğu WhatsApp gruplarında üye dağılımları da dikkat çeken başka bir unsur. Görüştüğümüz gazetecilerin tamamı bu gruplarda gazetecilerin sayıca az olduğunu belirtti. Birçoğu ise bu gruplarda bulunanların yüzde 10 ila 20’sinin “kim olduklarını dahi bilmediklerini” ifade etti. Kamu kurumlarının WhatsApp gruplarında bulunanlar basın mensubu ve basın dışı kimseler olarak kategorize edilebilir. Basın dışı kimselerin sayısının zaman zaman basın mensuplarından fazla olduğu da görülüyor. Her iki kategoriyi de kendi içinde idari görevi bulunanlar ve bulunmayan kimseler olarak iki gruba ayırmak mümkün. Sıralananların yanı sıra ilgili o kamu kurumuyla ilişkili medya yöneticileri de bu gruplarda yer alıyor. Buradan yola çıkarak, kamu kurumlarının gazeteciler için kurduğu WhatsApp gruplarında bulunanların dağılımı şöyle şemalaştırılabilir:

Artan sayıda düzeltme mesajları

Kamu kurumlarının WhatsApp gruplarında gazetecilerle paylaşılan içerikler çeşitlilik gösteriyor. Kurum tarafından düzenlenen programlara ilişkin ön bilgi notları, konuşma metinleri, fotoğraf, ses ve video dosyaları, haber bültenleri, haberleştirilmiş metinler gazetecilere bu gruplar aracılığıyla gönderiliyor. Bir diğer mesaj türü ise son yıllarda giderek artış gösteren düzeltme mesajları. Kurum veya bir yönetici tarafından yapılan açıklamalarda bir çelişki veya yanlışlık olduğunda bu bilgiler kurumsal bir düzeltme duyurusu yerine bu gruplara atılan mesajlar aracılığıyla giderilmeye çalışıyor. Yanlış bilgi içeren açıklamalar henüz haberleştirilmeden düzeltilmeye çalışılıyor.

Alan daralıyor, gruplar çoğalıyor

WhatsApp gruplarının gazeteciliğe etkisini alanda yaşanan daralmadan bağımsız düşünmek mümkün değil. Hem yaşanan daralmanın bir sonucu olarak bu gruplar gazetecilik için “vazgeçilmez” olarak görülüyor hem de bu grupların varlığı işverenler tarafından alanda yeteri kadar muhabir istihdam etmemenin bir bahanesi oluyor. Muhabirlerin aynı anda birden fazla alanda yaşanan gelişmelere ilişkin bilgileri bu gruplar aracılığıyla edinmesi bir beklenti olarak ortaya çıkıyor ve muhabirlerin iş yükü belirgin şekilde artıyor. Bu beklentinin son yıllarda genel eğilim halini aldığını söylemek mümkün.

Haber artık “basın ve halkla ilişkiler bürosunda” yazılıyor

Gazetecilerin artan iş yükü, çalışma koşullarında yaşanan gerileme, güvencesizlik, düşük ücretler gibi nedenler, son yıllarda artan bir şekilde, deneyimli gazetecilerin gazetecilik alanı dışına çıkmaya yönelmesiyle sonuçlanıyor. Bu işler arasında kamu kurumlarının basın birimlerinde çalışma, basın danışmanlığı üstlenme vb. pratikler de bulunuyor. Parantez açmakta fayda var: Deneyimli muhabirlerin alandan çıkışı büyük oranda bireysel tercihlerinden değil gazetecilerin çalışma koşullarından kaynaklanıyor. Gazetecilerin karşılaştığı bu zorunluluklar neticesinde alan dışına çıkmaları, kişisel ve kariyerist bir tutum olarak değil mesleki bir sorun olarak ele alınmalı. Dolayısıyla alanda yaşanan bu durumu “zorunlu hareketlilik” olarak kavramak daha doğru. Bu zorunlu hareketlilik ve daralan sektörde her geçen gün azalan sayıda gazetecinin çalışıyor olması meslekte hiç olmadığı kadar deneyimsizleşmeyi de beraberinde getiriyor. Bu koşullar altında gazetecilik alanının güncel görünümünde 0-5 yıl çalışma deneyimi bulunan muhabir sayısının çalışan gazeteciler arasındaki oranının geçmişe göre çok arttığını gözlemlemek mümkün.

Çizilen bu çerçevede, kurumların basın birimlerinde çalışmaya başlayan eski gazeteciler bilgileri haberleştirerek paylaşma eğilimi gösterirken her alan için ayrı muhabir istihdam etmeyen basın kuruluşları da bu alanlardan gelen haber metinlerini doğrudan kullanma eğilimi sergiliyor. İnternet gazeteciliğinin yaygınlaşmasıyla haber yayımlama süreleri giderek hızlanırken kurumların yaşadığı “atlatılma” ve “gecikme” korkusu da haberleştirilmiş metinlerin doğrudan kullanılmasını hiç olmadığı kadar artırıyor. Kurumların haber haline getirilmiş içerikleri doğrudan (hızla) yayımlamalarının bir başka nedeni de Whatsapp grubuna gelen bilgilerin kişiler tarafından sosyal medya vb. platformlar üzerinden dolaşıma sokuluyor olması. Haber bürolarında deneyim aktarımının azalması, hızlanma ve haber atlama kaygısı özel haberin yitimiyle de sonuçlanmakta. Bu noktada, WhatsApp uygulamasının gazetecilik alanındaki hızlandırıcı unsurlarını ve bunun gazeteciliğe olan etkisini şöyle tablolaştırmak mümkün:

Meslektaşlar arasındaki ilişki ve çalışma ilişkisi

WhatsApp kullanımı meslektaşlar arasındaki ilişkilerde de belirli başlı değişikliklere neden oluyor. Özellikle, haberi yerinde takip etme pratiklerinin azalması gazetecilerin alanda bir araya gelmelerini ve birbirleriyle temas etmelerini de azaltıyor. Mesleki dayanışma, birlikte hareket etme gibi eğilimlerde de belirgin bir düşüş gözlemleniyor. Öte yandan bazı örneklerde aynı kurumda çalışan muhabirlerin aynı Whatsapp grubunda bulunmaları, alan muhabiri ile alan dışı muhabirler arasında gerginlikleri de beraberinde getiriyor. Bu gruplarda yaşanan olumsuzluklar karşısında dayanışma ve birlikte tepki geliştirme pratiğinin ise oldukça zayıf olduğu söylenebilir. Burada bir parantez daha açmak gerekiyor: İlgili gruplara alınmayan veya bu gruplardan çıkarılan gazeteciler ile grupta bulunan gazeteciler arasında bilgi alışverişi “yardımlaşma” bağlamında devam ediyor.

Bu grupların aynı zamanda çalışma ilişkilerine de etkileri var. Muhabirlerin iş yükü genel olarak artarken kurum içi denetim de artıyor. Öte yandan gazetecilik alanında yaygın bir sorun olan “mesai saatleri dışında da çalıştırma” uygulamasının bu gruplar aracılığıyla arttığı da bir gerçek.

Sanalda işleyen ve çeşitlenen denetim

WhatsApp gruplarındaki katılımcılar ve gazeteci deneyimlerinden yola çıkarak, bu grupların bürokratikleşmesiyle birlikte gazeteciler üzerindeki denetim mekanizmalarının ağırlaştığı ve arttığı da söylenebilir. Bunun en açık biçimi, gruba dahil etme ve gruptan çıkarma yetkisinin haber kaynağı olan kurumun yöneticilerde bulunuyor olması. Ancak daha örtük denetim mekanizmaları da söz konusu. Gerek kamu kurumu ve gerekse basın kurumlarındaki hiyerarşik denetim mekanizmaları sabit olmakla birlikte, muhabirlerin haber müdürü ve temsilciler ile aynı grupta yer alması bu denetim mekanizmasının sınırlarını da genişletiyor. Alan muhabirleriyle aynı grupta bulunan temsilcilerin ya da haber müdürlerinin bu gruplara gönderilen mesajları alan muhabirlerine oldukça hızlı bir şekilde ilettiği durumlar söz konusu oluyor. Yaşanan bu ve benzeri durumların sistematikleşmesi muhabir için “alanı yeteri kadar takip edemiyor” hissini de beraberinde getiriyor. Yaşanan bu durumda muhabir-kaynak ilişkisinin içerisine temsilci ve haber müdürünün de dahil olduğu söylenebilir. Öte yandan, bu gruplara atılan bilgilerin haberleştirilmediği ya da istenilen şekilde haberleştirilmediği durumlarda basın kurumları kamu kurumu görevlilerinin doğrudan muhatabı haline geliyor. Bazı kurumların, yalnızca yönetim kademesinde bulanan gazeteciler ile ayrı WhatsApp grupları kurduğu da biliniyor.  Bu denetim mekanizmalarının neredeyse tamamının ise muhabirin üzerinde yoğunlaştığı ifade edilebilir. Sözünü ettiğimiz denetim mekanizmaları şöyle özetlenebilir:

Gazeteci-kaynak mesafesi açılıyor

Gazetecilerin haber kaynaklarıyla mesafesi uzun yıllardır giderek açılıyor. Ancak, WhatsApp gruplarıyla birlikte bu mesafenin daha da arttığı söylenebilir. Öyle ki gazeteci kaynak arasındaki uzamın niteliği dahi değişime uğruyor. Fiziki dünyadan dijital uzama kayan bu ilişkide muhabir önceki yıllarda kaynağı ile aracısız şekilde konuşurken artık önce yazışıyor ardından konuşuyor. Kaynağa doğrudan ulaşamamak kaynak için kaçış yollarını da beraberinde getiriyor. Gönderilen mesajlara yanıt verilmiyor, sorular karşılıksız kalıyor.

Metin boyunca sıralanan her bir etki daha detaylı incelemelere ve derin analizlere muhtaç olsa da özetle, kamu kurumlarının gazetecilerle iletişiminde WhatsApp gruplarını kullanması yalnızca teknik bir kolaylık olarak değerlendirilemeyecek kadar geniş bir konu. Fakat, ön notlar düzeyinde bazı noktalara dikkat çekmek de mümkün. Gazetecilerin mesleki ihtiyaçları nedeniyle kullanmaya başladığı WhatsApp grupları giderek hiyerarşik ve bürokratik bir biçim almaya başlamış ve bu bir sanal akreditasyon uygulamasına dek uzanmıştır. Gelinen noktada bu gruplarda basın mensubu sayıları basın mensubu olmayan kimselere kıyasla oldukça azalmıştır. Gazetecilikte WhatsApp kullanımı hem gazetecinin kaynağı ile ilişkisindeki mesafeyi açarken hem de kaynağıyla temas kurduğu ortamda kimlerin bulunduğunu tam olarak bilemeyişiyle sonuçlanmıştır. İstihdamın daralması ve WhatsApp gruplarını birbirinden ayrı olarak değerlendirmek mümkün görünmüyor. Aksine birbirini besleyen iki duruma işaret ettikleri ifade edilmeli. Basın kurumlarında muhabir sayısı azalırken haberin yazıldığı yerler ise “basın ve halkla ilişkiler” büroları oluyor. Gazetecinin habere bu gruplar aracılığıyla erişimi meslektaşları ile kurduğu ilişkinin biçimini de seyrekleştiriyor, bozuyor. Meslek içi dayanışma pratiklerini olumsuz etkileyen bu durumun yanı sıra muhabirler üzerindeki sorumluluk ve denetim artıyor. Gazetecilik tarihinde muhabirler daha önceki yıllara kıyasla daha çok yalnızlaşıyor ve daha fazla masa başında çalışıyor. Bu gruplar gazetecilerin mesleğiyle, meslektaşıyla, kaynağıyla ve haberiyle ilişkisinde temel ve olumsuz değişiklere neden oluyor. Bu yüzden de kullanımına ve gazeteciliğe getirdiği zaaflara dikkat etmek gerek.